Site icon Bilimin Hafıza Çöplüğü

Adı Pek Bilinmeyen En Başarılı Seri Katil: Giulia Tofana

Eğer ki zehir bir kadının silahıysa, onu hiç kimse Giulia Tofana gibi kullanmamıştır.

Bazen en önemsiz görünen şeyler bile tarihin akışını değiştirebilir. Bu, o zamanlardan bir hikayedir. Bir kase çorbanın 17. yüzyıl Roma’sının en tehlikeli suikastçilerden birini yakalattığı zamanın bir hikayesi.

Doğal olarak, bu hikaye bir kase çorba ile başlamıyor. Dehşet verici tüm korku hikayeleri gibi; ‘kontrolsüz ataerkillik’ bu hikayenin ana kötüsüdür. Çünkü 1633’lerin İtalya’sında, erkeklere tanınan sınırsız güç o zamanların kadınlarının çoğu zaman istismara maruz kalması anlamına geliyordu. Kadınların toplumda hiçbir söz hakları yoktu ve durumlarını daha iyi hale getirmek için çok az seçenekleri vardı. Evlenebilirler ve kocalarının kendilerine iyi davranmasını umabilirler, bekar kalabilirler ve hayatta kalmak için seks işçiliğine güvenebilirler ya da ‘dul’ olabilirler.

Bu üçüncü seçenek, zengin sınıftan olanların genel tercihiydi. Yardım için kanuna güvenemeyen ve şiddet yanlısı kocalarıyla kötü evliliklere zorlanmış kadınların seçimiydi. Eşleri onlara fiziksel olarak zarar vermemiş olsa bile, kadınların ‘mal’ olarak görülüyor olması ilişkilerinde fazla söz sahibi olmadıkları anlamına geliyordu.

Kadınların arzuları özgürlüktü. Peki ya çözüm ne olmalıydı?
Onları bu dertten ancak kocalarının ölümü kurtarabilirdi.

Fark edilmemeleri için nasıl bir yöntem kullabilirlerdi?
Zehirlenme. Özellikle arsenik, çünkü yüzyıllar boyu birini şüphe çekmeden ortadan kaldırmak için en ideal yol olarak arsenik tercih edilirdi.

Kadınların çaldığı kapı ise Giulia Tofana’ydı. Makyaj ürünleri satan Tofana, kadınlar için bir nevi bir kurtarıcıydı. Geçmişiyle ilgili bilgiler çok az olsa da 1620’de Palermo’da doğduğu ve annesinin muhtemelen kocası Francis’i öldürmekle suçlanan ve idam edilen Thofania d’Adamo olduğu düşünülüyor.

Söylenen kadarıyla D’Adamo, ölmeden önce performansı en yüksek olan zehrinin tarifini Giulia’ya verdi. Lakin durum bu olmasa bile, Giulia her tür zehri hazırlayabilecek kadar yetenekliydi.
Boğucu ilişkilere hapsolmuş kadınlar için yumuşak bir noktaya sahipti, kaçmalarına yardımcı olmak için kendi ürettiği zehri satmaya başladı. Tofana, zor durumdaki kadınların kocalarını öldürmelerine yardım etmeyi görevi bildi.

Giulia, kızının, bir grup güvenilir arkadaşının ve muhtemelen bir rahibin yardımıyla kozmetik dükkanından bir yeraltı suç çemberi başlattı. Bilmeyenler için işi kozmetikti. Kadınların güzelliğini arttırmak için tozlar ve sıvılar hazırlayıp satıyordu. Bu durum, en çok satan ürününü gizlemesini kolaylaştırdı: Aqua Tofana. Türkçe anlamı ile Tofana Suyu. Arsenik, kurşun ve güzelavrat otunun karışımından oluşan “Aqua Tofana”, onun en başarılı seri suçlulardan biri olmasını sağladı; 600 belki de çok daha fazla kişi Giulia’nın zehrinden nasibini aldı.

Giulia’nın zehrini bu kadar aldatıcı kılan bir başka unsur da kurbanlarını nasıl öldüğü. İlk doz, yorgunluğa ve fiziksel halsizliğe neden oluyordu. İkinci doz mide ağrıları, kusma ve dizanteriye ve üçüncü doz, gerisini hallediyordu. Zehir ve onun uygulama yöntemi, doktorların ve araştırmacıların ölümün bilinmeyen bazı hastalıklardan kaynaklandığını düşünmelerine neden oluyordu. Zehirlenmenin yavaş doğası, kurbanların kadınlara davranış biçimlerini değiştirmeleri için süre tanıyor ve onlara ikinci bir şans veriyordu. Fırsattan yararlanmayanlar, zehirden nasibini alıyordu.

Belirlenemeyen zehir, şüphe çekmeyen cinayetler… Kader işine devam etmesini istiyor gibiydi.

Taa ki, genç bir kadın müşterisi hayatını karartana kadar.

1650’lerde kocasını öldürmek için içtiği çorbaya Giulia’nın zehrinden döken bir kadın pişman olup çorbayı içmemesi için kocasına yalvarınca işler tersine döndü. Kadın yaptığı şeyi itiraf edince kocası onu yetkililere teslim etti ve Giulia ifşa oldu. Giulia, yaklaşmakta olan tutuklanması konusunda uyarıldı, yardım ettiği güçlü ve fakir kadınlar olmak üzere halk tarafından çok seviliyordu. Lakin şehrin su kaynağının zehirlediğine dair bir söylenti yayılmaya başlayınca korunduğu yerel kilise onu yetkililere teslim etmek zorunda kaldı.

Giulia başta çok direndi ancak yetkililer, 1633-1651 yılları arasında 600’den fazla erkeği zehirlediğini itiraf edene kadar ona işkence yaptı. Ama itirafının baskı altında olduğunu göz önüne alırsak bu sayı daha düşük (veya daha yüksek) olabilir. Tofana, 1659 tarihinde Roma’da, kızı ve güvenilir birkaç arkadaşıyla birlikte idam edildi.

Eğer ki zehir bir kadının silahıysa, onu hiç kimse Giulia Tofana gibi kullanmamıştır.

Exit mobile version