Site icon Bilimin Hafıza Çöplüğü

Evet Avcılarına Hayır Diyebilmek

Bir çoğumuzun hayatını kabusa çeviren bir problemden yani hayır diyememek den bahsetmek istiyorum. Hayır diyememek birçok insanın hayatını kabusa çeviriyor. Gerçekten onların hayat kalitesini düşürüyor. İstemediğin şeyleri yapmak zorunda bırakıyor. Peki Siz hayır diyemeyen bir gruptan mısınız, istemediğiniz şeyleri evet diyen bir gruptan mısınız isterseniz mini bir test yapalım;Burada her söylediğim sorulara birçoğuna evet cevabını veriyorsanız sizde hayır diyemeyen gruptansınız.

Eğer bu soruları cevabınız evetse başta söylediğim gibi sizde hayır diyemeyenler grubundansınız.Hayır diyemedim deyip geçmemek lazım,  bunun hayatınızda birçok örneği olabilir. Kimi sizi az etkiler kimi ciddi anlamda olumsuz etkiler. Hayatınız boyunca etkisinden kurtulamazsınız. Örneğin yorgun olduğumuz halde arkadaşınızın sinemaya gitme davetini reddedemediğinizİçin hayatınızda daha çok yorulursunuz daha çok kendinizi huzursuz hissedersiniz. Her şey bu kadar basit değil elbette.Meslek seçiminde, evleneceğiniz insanı seçerken, ciddi kararlar verirken eğer ki etrafınızdaki insanlara hayır diyemiyorsunuz bir ömür boyu çekmek zorunda olacağınız ciddi kararların altına imza atmış olursunuz. Bu kararlar sizin kararlarınız olmaz.Hayır diyemeyen insanlar bir süre sonra başkalarının hayatını yaşamaya başlıyor, kendi kişiliği yokmuş da  başkalarının kişiliğini takip etmeye başlıyor. O yüzden hayır diyemeyen insanlar bir süre sonra depresif belirtiler gösterebiliyor depresyon durumuna girebiliyorlar.Peki insanlar neden hayır diyemezler, kendi zararlarına olduğu halde neden etrafındaki insanlara evet demek zorunda hissederler. Bu konuda fark ettiğim bir iki şey var bunlardan bahsetmek istiyorum.

Bir tanesi hayır diyemeyen insanlar kendilerini daha aşağıda görürler,  sanki diğer bütün insanlar üst konumda daha mükemmel ama bizim hayır diyemeyen kişi ezik.Onların istediğini yapmak zorunda hissediyor, kendisini ezik hissediyor, etrafındaki insanların hepsinin onu sevmesini istiyor.  Eğer ki onların sevgisinden ödün verirse hayır derse onları, onların sevgisini kaybedeceği için kendisini çok kötü hissedebiliyor. 

Böyle bir öngörüde bulunuyor kendisine yönelik bir şeyleri kaybetme korkusu oluşuyor. Eğer etrafındaki insanları reddederse sanki insanlar onu terk edecekmiş gibi hissettiği için bu insanlara hayır demekten kaçınıyorlar.  Kendilerine zarar verecek yük altına sokacak olduğunu bildikleri halde hep evet diyorlar.Kimsenin tükenmez bir enerjisi yoktur.

Etraftaki insanlara bol keseden evet dağıtırken kendimize hiçbir şey ayırmıyorsak bir süre sonra içimizdeki o enerji, içimizdeki o hayat sermayesi tükenmeye başlayacaktır. Sonra ne hayattan keyif alırız ne yaptığımızdan keyif alırız.O yüzden hayatımızda bir iniş ve çıkış süreci başlayacaktır.

Çok sevdiğim bir hikaye var ;Cengiz Aytmatov‘un bir kitabında geçiyordu. Orada bir sahil kasabası var ve sahil kasabasında yaşlı bir adam.  Yaşlı adam herkesin her işine koşuyor her istediğini yapıyor. Kimseyi reddetmiyor, herkes bir şey istediği zaman ilk gelen bu yaşta adam. Yalnız şunu bekliyoruz değil mi, bu yaşlı adamı o köyde herkesin sevmesini herkesin ona değer vermesini bekliyoruz. Tersi bir durum var kimse bu adama değer vermiyor.

O her şeyi kolayca dağıttığı için kolayca sunduğu için herkes tarafından gözden çıkarılabilir bir adam. Herkes onunla dalga geçiyor, çocuklar dahi ciddiye almıyor. O yüzden bazen söylediğimiz kolay evetler etrafta bize değer getireceği yere karşı tarafta saygınlığımızı dahi düşürebilir. Şunu fark ediyor musunuz bilmiyorum ama siz ne kadar çok evet derseniz etrafınızda evet avcıları oluşur, ve sizi istismar ediyorlardır.Bilerek ya da bilmeyerek bunların farkına varabilmek çok önemlidir.Hayır diyebilmenin ilk kuralı ne yaptığımızın bir farkına varmak.

Nerede evet nerede hayır diyeceğimizi bilmek. Kastettiğim şey tamamen hayır demek değil. Hayatta her şeye reddiye yazmak değil. Benim kastettiğim şey size fazla gelen, gerçekte yapmak zorunda olmadığınız şeylere hayır diyebilmek.İlk yapacağımız şey akşam sakin bir zaman diliminde oturup kimlere gereksiz yere evet demişsiniz, kimler sizi kullanıyor, kimler sizi istismar ediyor. Bunun bir farkına varabilmemiz lazım. Bunların farkına vardık diyelim. 

Haftanın bir gününü kendimize hayır günü olarak seçeceğiz ve o gün çok önemli şeyler dışında yani biri sizden ya ben ölüyorum beni hastaneye götür dedi,  bunun gibi şeyler haricinde gerçekten istediğimiz şeyler de olsa o gün hayır diye bilmeliyiz.Hayır gününüzde  o gün arkadaşın sinemaya davet etti. Siz de aslında istiyorsunuz, ama o gün hayır gününüz olduğu için  hayır diyebilmelisiniz. Test etmeniz önemli,  bu aslında bizim bir prova günümüz, hayır demek  ilk başta çok zor gelecektir. Söylemek  kolay yani insanlar kolay olduğunu zannederler ama onu uygulamaya geçirmek ciddi anlamda kaygı verebilir size.O yüzden bu dönem hayır diyebilmek hayatımız adına çok önemli. Bunu yaptıktan sonra ilk hafta çok zor gelebilir. 

Sonraki hafta, daha sonraki hafta daha az zor gelmeye başlayacaktır. Sonra daha hassas bölümlere yöneliriz eşimiz, ailemiz, iş hayatımız, patronumuz, iş arkadaşımız, bize sıkıntılı şeyler yaratıyorsa yavaş yavaş onları hayır demeye başlarız.Artık hayatınızda gerçekten Gerekli Evetlere yer verin.Psikolog Beyhan Budak

Exit mobile version