Site icon Bilimin Hafıza Çöplüğü

İlk Sümer Kazıları ve Tabletlerin Bulunuşu

İlk Sümer Kazıları ve Tabletleri

İlk Sümer Kazıları Ninova da 1847 yılında Sir Austen Henry Layard tarafından yapılmıştır. Sümerler, MÖ 4000 – MÖ 2000 yılları arasında Irak’ın güneyinde (Güney Mezopotamya) yerleşik olan, medeniyetin beşiği olarak bilinen coğrafi bölgedeki uygarlıktır. Dünya’nın bilinen en eski uygarlığı kabul edilir. Sümer döneminde 21’i büyük olan yaklaşık 35 büyük şehir ve kasaba vardı. Bunlar arasında Kiş(Uheymir ve İnharra), Nippur (Afak), Zabalam(Ibzeikh), Umma(Jokha), Lagaş(El-Hiba), Eridu(Ebu Şahreyn), Uruk(Warka) ve Ur(El-Muqayyer) sayılabilir.

Asurbanipal Kütüphanesi ve Kazıları

İlk Sümer Kazıları nın başlamasıyla Ninova da bulunan kütüphane Yaklaşık 25.000 adet çivi yazısı tabletin bulunduğu yerdir, antik Mezopotamya hakkında sahip olunan bilgilerin temelini oluşturmaktadır. Ninive’de bulunan Kütüphane Asuroloji’nin en önemli keşifleri arasında sayılmakla beraber, onun keşfi çivi yazısının deşifre edilmesine sebep olmuştur.

Ninova da ilk arkeolojik kazılar 1847 yılında Sir Austen Henry Layard tarafından yapılmış ve bu çalışmalar George Smith ve Hormuzd Rassam tarafından devam ettirilmiştir. 20. yüzyıl başında British Museumdan Leonard William King, 1927 yılından itibaren de Campbell Thompson tarafından kazılar sürdürülmüştür. Iraklı arkeologlar II. Dünya Savaşı sonrası kazıları devralsa da 1981 yılından sonraki çalışmalar Kaliforniya Üniversitesi’nden David Stronach tarafından yürütülmüştür.

Gılgamış Destanı Tableti, 1849’da Asurbanipal Kütüphanesi’nde Austen Henry Layard tarafından keşfedilmiştir. 1870’lerin başında George Smith tarafından çevrilmesinden sonra bazı kısımlarının Tanah ile benzerlik taşımasından ötürü tartışmalara neden olmuştur.
George Smith, 1880’de XI. tabletteki tufan hikâyesini The Chaldean Account of Genesis adı altında yayımladı. Bu eserde Gılgamış’ın adı İzdubar olarak yanlış okunmuştur. Gılgamış 20. yüzyılın ortasına kadar pek tanınmamış fakat sonlarından itibaren modern kültürde gittikçe daha belirgin bir figür haline gelmiştir.

Diğer Kazı Çalışmaları

Uruk şehri , bir İngiliz araştırmacı olan William Loftus tarafından, 1849 yılında keşfedilmiştir. Ancak ilk kayda değer kazı çalışması Julius Jordan liderliğindeki bir Alman ekip tarafından I. Dünya Savaşı’ndan hemen önce yapılmaya başlanmıştır. Savaş nedeniyle ara verilen kazılara 1928’de geri dönerek yeniden başlayan araştırma ekibi 1939’a kadar çalışmıştır. 1954 yılında tekrar başlayan kazılar, H. Lenzen liderliğinde birkaç yıl daha devam etmiştir. Bu kazılarda birçok önemli Sümer tabletleri gün ışığına çıkarılmıştır.

Exit mobile version