Yöreye yerleştirilen telefon vericilerini gördüğünden beri aklını cep telefonu satan bir dükkan açmakla bozmuştur. Bir gün, kasabadaki dispansere ilaç taşıyan kamyonun soyulması üzerine çaresiz kalan hekim Mihram’dan karaborsa ilaç bulmasını ister. İlaç acilen çocuklar için gereklidir.
Mihram bu durumu hayatını nihayet değiştirebileceği bir fırsat olarak görür. Kamu parasıyla kumar oynayacak, ona bu süreçte eşlik edecek amcası Fazıl’ın yaşadığı Nahçivan’a kaçakçılık yapacaktır. Eğer kaybederse toplumdan dışlanacağının farkındadır, ama kazanırsa hayal ettiği işi kuracak kızına ve karnı burnunda karısına daha iyi bir gelecek hazırlayacaktır.
Ancak Mihram iki şeyi hesaba katamaz: Mihram’ın attığı her adımı dikkatle izleyen ve ?Ay’ın ışığını nereden aldığını? öğrenmeye fazlasıyla meraklı olan yerel mafyayı; bir de gittikçe daha fazla değişen bir pazarın acımasız kanunlarını. Arz ve talep?
En İyi Fİlm dahil 4 dalda Altın Portakal Ödülü sahibi Pazar: Bir Ticaret Masalı, kapitalist öğretinin egemen olduğu dünya ticaretinin küçük bir halkasını tasvir ederken, yoksulluğun ve köşe dönücü zihniyetin bireyi değer erozyonuna uğratmasını, vicdanını yok etmesini ele alır. Mihram’ın serüveni aşık geleneğini andıracak biçimde türkülerle, şarkılarla anlatılan bir ticaret masalıdır.
Filmde tayanç ayaydın ve genco erkal‘ınkiler kadar nefis bir oyunculuk da 3 çuval mal satmaya gittikleri adam tarafından gerçekleştirilmiştir. adam kendisine ayrılan 2 dakikalık sahnede döktürmeye doyamadı resmen. onun dışında kubilay tuncer de kendi kısmında gayet başarılıydı. has türk dario moreno‘nun her akşam votka rakı şarap diye çoştuğu şarkı da filme çok yakışmış. dikkat ettiyseniz filmin genelinden bahsetmiyorum, sadece şunu diyim: “bayılırım biraz tutuk başlayıp sonrasında feci şekilde açılan filmlere!”