Tarihin En Büyük Sanat Hırsızlığı: Mona Lisa ‘nın Yok Oluşu
Leonardo da Vinci’nin eseri olan Mona Lisa, muhtemelen dünyanın en ünlü tablosudur. Louvre müzesindeki bu yıldız; gülüşü ile hala birçok insanı büyülemekte. Peki ya siz bu kadar ilgi gören Mona Lisa tablosunun, müzesinden çalındığını ve uluslararası bir skandala sebep olduğunu biliyor muydunuz?
Kaybolan Gülümseme…
Saat sabahın 7’si, 21 Ağustos 1911. Louvre müzesindeki bir başka pazar. Güvenlikler, temizlik görevlileri ve tüm çalışanlar müzeyi salı günü açmadan önceki son işlerini halletmeye çalışıyorlar. Herkes meşgulken, saat 8 sularında biri bomboş olan Salon Carré’ye girdi. Mona Lisa’yı duvarından aldı ve her nasılsa, ortadan kayboldu. İlk başta çalışanlar durumun ciddiyetinin farkında değillerdi. Fotoğrafçılar eserleri stüdyolarına götürme iznine sahipti, bu yüzden Mona Lisa’nın yerinde olmayışını bir fotoğrafçının götürmüş olabileceğine inanarak önemsemediler. Neredeyse bir gün geçtikten sonra eser hale ortada olmayınca eserin çalınmış olduğunu fark ettiler. Bu, ‘Kayıp Mona Lisa’ için uluslararası arayışın başlangıcıydı. Neredeyse ortada hiçbir delil yoktu. Gazeteler ise hergün eserin başka bir yerde olduğunu iddia ediyorlardı. Bir gün Amerika’da, diğer gün ise İsviçre’de…
Ama kimse eserin gerçekten nerede olduğunu bilmiyordu.
Hırsızın Ortaya Çıkışı
Mona Lisa’nın tekrar su yüzüne çıkışı tam iki yıl sonra oldu. Fiorentinalı bir antikacı olan Alfredo Geri, bir gün:
“Leonardo da Vinci’nin kayıp eseri bendedir. Ressamı İtalyan olduğuna gore eser de İtalya’ya aittir.”
Yazılı bir mektup.
Mektup “Leonardo” adıyla imzalanmıştı. Sonunda Alfredo Geri, “Leonardo” ile buluştu ve Mona Lisa’yı gördü. hatta “Leonardo” ismini kullanan bu vatandaş, Alfredo Geri’nin eseri orijinalliği açısından araştırmasına da izin verdi. Mona Lisa’yı çalan ve “Leonardo” takma adıyla Alfredo Geri’ye mektup yazan kişi Vincenzo Perugia idi. Perugia bir zamanlar Louvre müzesinde çalıştığı için müzeyi adı gibi biliyordu.O gün Perugia resmin bulunduğu odaya girmiş ve eseri duvardan indirmişti.
Binayı terk etmeye çalışırken, kilitli bir kapıya gelmiş, kapı tokmağının vidalarını çıkarıp çantasının içine koymuştu. Daha sonra elinde çaldığı tarihin en ünlü tablosuyla beraber, Louvre’un dışına, tarihin tozlu sayfaları arasına yürümüştü. Dünyanın en ünlü tablosunu böyle kolayca müzeden çalabilmiş olmasına kendisi bile inanmakta zorlanıyordu.
Perugia, Mona Lisa’yı Paris’teki küçük evinde 2 yıl boyunca sakladı. Bunun ardından Perugia Mona Lisa’yı İtalya’da satmaya kalktı. Tabiki bu girişiminin ardından polisleri onun yerini tespit ettiler ve Perugia’yı tutukladılar.
Mona Lisa, kendi memleketinde yeniden bulunmuştu.
Perugia bir süre hapiste kaldı, çıktıktan sonra ise Fransa’da bir boya dükkanı açtı. Bu olaydan en karlı çıkan taraf ise Louvre Müzesi idi. Peruggia’nın olağanüstü hırsızlığı Mona Lisa tablosunu uluslararası tanınan bir başyapıta çevirmişti. Ünlü tablo Louvre müzesine geri döndü. Kurşungeçirmez camların ardında, insanları gülümsemesi ile büyülemeye devam etti.