Site icon Bilimin Hafıza Çöplüğü

Bağırsaklar Beyni Nasıl Etkiliyor?

Bilim insanlarına göre, bağırsakların besinleri, toksinleri ve patojenleri tespit eden ve bu bilgiyi beynimize aktaran bir duyu organı olduğunu ve beyinde sindirim sürecini koordine eden yaklaşık 500 milyon nöron olduğunu unutmamak gerekiyor. Bağırsaklar, bağırsak mikrobiyomu denilen yaklaşık 2 kilogram bakteri barındırıyor ve bu mikrobiyom beyin de dâhil olmak üzere vücuttaki her organı etkiliyor.

Farelerde yapılan araştırmalar, bağırsaktaki bakterileri değiştirmenin davranışları da değiştirebileceğini, bazı durumlarda deneklerin antisosyal davranış geliştirdiklerini gösteriyor. Bağırsak mikrobiyomu, özellikle çocukluk çağında, yani beyin henüz gelişimini sürdürüyorken çok daha büyük önem taşıyor. Gene farelerde yapılan bir araştırmada, bebeklik döneminde bağırsaklarında mikrobiyomun önemli bir üyesi olan Bifidobacteria adlı mikroorganizma bulunmayan farelerin yeni bilgiler öğrenmede normal bağırsak mikrobiyomuna sahip farelere göre çok daha geride kaldıkları tespit edilmiş. Bağırsak mikrobiyomu ve beyin arasındaki önemli ilişki insanlarla yapılan çalışmalarla da ortaya çıkarılmış. Belçika’da 1054 kişinin katılımıyla gerçekleştirilen bir araştırmada bazı bağırsak bakteri türleri depresyonlu insanlarda daha az görülmüş.Nörolojik hastalıklarla ilgili yapılan araştırmalarda, otizm ve Alzheimer gibi problemlere bağırsak mikrobiyomundan kaynaklanan sorunların neden olabileceğine dair önemli ipuçları elde edildi. Örneğin Parkinson’da, hastalığın bir belirteci olan sinüklein lifleri, beyinden önce ilk olarak bağırsakta görülüyor.

Bağırsak-beyin ilişkisi

İrlanda Cork Üniversitesindeki APC Mikrobiyom Enstitüsünden John Cryan ve aynı üniversitenin psikiyatri bölümünden Ted Dinan zihinsel sağlığımızı iyileştirmek için bağırsak mikrobiyomunu hedef alan psikobiyotik tedavi fikrini ilk kez ortaya atan isimler. Uygun dozlarda tüketimi ile bağırsak-beyin ilişkisinde etkilerini ortaya koyan ve zihinsel rahatsızlıkları olan hastaların durumu üzerinde yararlı etkilere sahip olan bu probiyotik bakterileri tanımlamak için yeni bir kavram olan psikobiyotik, kısa sürede duygulanım bozukluklarıyla ilgili çalışmaların konusu hâline gelmiş.

Bakterilerin beyni gerçekte nasıl etkilediği hâlâ gizemini korusa da araştırmalardan elde edilen sonuçlar resmin daha da belirginleşmesine yardımcı oluyor. Bağırsaklarımızdaki bakteriler, vücut tarafından sürekli işlenen pek çok kimyasal madde üreten bir metabolik faaliyet kovanındaki arılar gibi. Üretilen bu kimyasalların hangilerinin beyne ulaştığını ve etkilerini ortaya çıkarmak, şu anki araştırmaların odak noktası. Hatta bazı bağırsak bakterilerinin, eksikliğinde anksiyete, epilepsi ve uykusuzluk gibi sorunlara yol açan ve beyinde sinir iletisini yavaşlatarak etkisini gösteren bu nedenle de engelleyici nörotransmitter olarak adlandırılan GABA (γ-aminobutirik asid) ile beslendiklerine dair bilgiler de mevcut.

Beynin bağırsaklardan etkilenmesi başlangıçta kulağa garip gelmiş olsa da bilim insanları bağırsak mikrobiyomunun sağladığı yararlar ve hep bizimle olmaları nedeniyle onların “dostlarımız” olduğunu her fırsatta hatırlatıyor

Exit mobile version