Site icon Bilimin Hafıza Çöplüğü

Karanlık madde için geçmişimize, ayaklarımızın altına bakmak.

Karanlık madde için geçmişimize, ayaklarımızın altına bakmak

Karanlık madde için geçmişimize, ayaklarımızın altına bakmak

Evrenin çoğu aslında görünmüyor. Galaksilerin dönüşlerini izleyen astronomlar, kozmosta var olan “sıradan” maddelerin en az 5 katı kadar karanlık madde olması gerektiğini düşünüyorlar. 30 yıl boyunca yapılan çalışmalarda karanlık madde parçacıkları arandı fakat hiçbir şey bulunamadı. Avrupa ve ABD’den bir grup astrofizikçi, karanlık maddeyi ortaya çıkarmanın en iyi yolunun, geçmişimize, ayaklarımızın altına bakmak olduğunu düşünüyor. Bugüne kadar karanlık maddeyi doğrudan tespit etme çabaları genellikle WIMP (zayıf etkileşimli büyük kütleli parçacıklar) adı verilen varsayımsal parçacıklar üzerine odaklanmıştı. Bu parçacıkların atom çekirdeklerine çarptığında ortaya çıkardığı enerjiyi algılayacak dedektörler bile geliştirildi, fakat bugüne kadar herhangi bir çarpışma olmadı. Belki de WIMP parçacıklar hiç var olmadı! Ya da, belki daha hassas bir dedektöre ihtiyaç var.

Yeni çalışmada öne çıkan fikir, WIMP izlerini eski kayalarda aramak ve karanlık maddeyi jeolojik zaman çizgisinden çekip çıkarmak. Bazı kaya minerallerinin atom çekirdekleri ile çarpışan WIMP’ler, teoride bu minerallerin kristal yapılarında küçük değişiklikler meydana getirebilirler. Stockholm Üniversitesi’nden Sebastian Baum, “Karanlık madde ile yapılan bu etkileşim, atom çekirdeğinin kristal içinde birkaç yüz nanometre hareket etmesine neden olarak bir hasar izi bırakmış olabilir” diyor. WIMP izleri taşıdığı düşünüldüğü için üzerinde çalışılan taşların yaşı 1 milyar yıla kadar uzanmakta.

Yer kabuğunun derinliklerine ulaşmak

Araştırmacılar bu yöntemin mevcut dedektörlerden 100 kat daha güvenilir olduğunu düşünüyorlar. Michigan Üniversitesinden Dr. Katherine Freese, “Daha önce açılmış olan ultra derin sonda deliklerini kullanarak 10 kilometre derinlikteki taşlara ulaşmayı planlıyoruz” diyor: “Yer kabuğunun derinliklerine ulaşmamızın sebebi, karanlık maddenin o bölgeye kadar nüfuz edebiliyor olması. Diğer parçacıklar, özellikle kozmik ışınlar, yüzeye yakın bir noktada kalıyor”. Böylece diğer potansiyel kaynaklardan gelen izler daha az olacak.

Numuneler toplandıktan sonraki plan, helyum-iyon ışın mikroskopisi gibi görüntüleme teknikleri ile insan saç telinden 1000 kez daha ince olan izler aramak. Herşey yolunda giderse ilk sonuçlar 2025 yılına kadar elde edilmiş olacak. Eğer WIMP parçacıkları bulunamazsa en başa, alıştığımız karanlık madde teorilerine geri dönülecek.

Exit mobile version