Akıl almaz bir servet ve sahibi – Mansa Musa

Mansa Musa'nın serveti
Mansa Musa'nın serveti

Mansa Musa bir ortaçaÄŸ yazmasının sayfaları arasında bulunuyor, yani Katalan Atlası’nda. Ticaret yollarıyla ilgili bir sayfanın tam ortasında, Batı Afrika Kralı Mansa Musa, belki de dünyada yaÅŸamış en zengin adam, elinde altın bir sikkeyle oturmuÅŸ halde betimlenmiÅŸ.

Mansa Musa’nın doÄŸum tarihi bilinmemektedir. Sözlü tarihi olaylar onun Mansa Abubakari I’nin torunu, Sundiata Keita’nın yarı-kardeÅŸi olduÄŸunu nakleder. Musa’nın babası Faga Laye isimli bir prensti. Fakat hiçbir zaman mansa (kralların kralı) unvanını elde edemedi.

Musa mansa, 1312 yılında Mali krallarının en güçlüsü olarak tahta çıktı. Kendisi dindar, samimi bir müslümandı. Ä°slam etkisini yaymak için imparatorluÄŸunda görkemli camiler inÅŸa etti. Ä°mparatorluÄŸu döneminde Timbuktu sadece Afrika’da deÄŸil tüm islam dünyasında büyük bir kültür merkezi haline geldi. Mansa Musa güç haline geldiÄŸinde Mali Ä°mparatorluÄŸu hala güneyde altın ülkesine giden ve kuzeyde tuz topraklarına giden ticaret yolu rotasına kesin olarak hakimdi. Musa’nın iktidarlığı dönemi altında altın-tuz ticareti Sahara ortasında Timbuktu’da odaklanıyordu. Åžehir bolluk, bereket içindeydi. Bu geniÅŸ çapta altın ticareti, tuz, fildiÅŸi ve kölelere dayanıyordu.

Musa Mansa, Mali’nin etkisini Timbuktu ÅŸehri dahil olmak üzere pek çok toprağı imparatorluÄŸunun kontrolü altına getirerek Afrika boyunca geniÅŸletti. Ve Batı Sudan’ın büyük bir parçasını tek sistemli ticaret ve yasa içinde idare etti. Bu yapılması beceri, güç veya cesaret isteyen bir ÅŸeydi ve bu Musa Mansa’yı Afrika tarihinde en büyük devlet adamlarından biri yaptı. Mansa’nın koruması altında Timbuktu ÅŸehri zenginlikte ve prestijde büyüdü ve en güzel ÅŸairlerin, bilim adamlarının, Afrika ve Orta DoÄŸu’lu sanatçıların toplantı yeri haline geldi. Mali Krallığı büyük bir geniÅŸleme dönemine girdi. Musa zamanında krallığın sınırları bugünkü Senagal, Mali, Burkina Faso, Nijer, Gine ve FildiÅŸi Sahili’ni içine alacak ÅŸekilde geniÅŸledi.

Serveti ve hac yolculuÄŸu

Musa Mansa’nın 1324 yılında Mekke’de hacı oluÅŸuyla Mali Ä°mparatorluÄŸu Ä°slam dünyasının dikkatini çekmeye baÅŸladı. Musa Mansa, 60 Bin fakire dağıtılmak üzere 80 devenin taşıdığı 2 tondan fazla altını içeren bir kervanın başında Kahire’ye girdi. Kervana 12.000 köle eÅŸlik ediyordu ve saf altın tahtını 500 kiÅŸi taşıyordu. Musa Mansa Mısır’da savurgan bir ÅŸekilde pek çok altını hediye ederek harcıyordu. Böylece altının deÄŸeri düştü. Sonraki senelerde altın eski deÄŸerini çok geç ulaÅŸtı.

Mali 14. yüzyılda çok meÅŸhur hale geldi ve Avrupalı harita yapımcılarının dikkatini çekmeye baÅŸladı. 1375 yılında üretilen bir haritada Musa Mansa, Batı Afrika’nın ortasında tahtında otururken saÄŸ elinde bir altın külçesi tutarken gösterildi.

Kutsal ÅŸehirlerden Mekke ve Medine’yi ziyaretinden sonra Mansa Musa, krallığı içinde büyük camileri, koskocaman kütüphaneleri ve medreseleri (Ä°slam üniversitesi) boydan boya inÅŸa iÅŸine girdi. Pek çok Arap bilim adamı (ÅŸair ve mimar, Abu-Ishak Ibrahim-es-Saheli) islam alimlerini kendisiyle Timbuktu ÅŸehrine gelmesine ikna etti.

Mansa Musa, daima ilmin geliÅŸmesine ve Ä°slamın yayılmasını cesaretlendirmiÅŸtir.Hükümdarlığının ilk yıllarında Sudan’lı öğrencileri Fas üniversitesi’nde öğrenim görmeleri için göndermiÅŸtir. O, Abu-Ishak Ibrahim-es-Saheli’yi Timbuktu’da Ulu Camii(Djingareyber Camii) ve kendisinin kraliyet sarayını yapması için görevlendirmiÅŸtir.

Mansa Musa’nın servetiyle ilgili son yıllarda elde ettiÄŸimiz bilgiler o kadar nefes kesici ki, ne kadar zengin ve güçlü olduÄŸunu tam olarak tahayyül etmemizin imkanı yok”
ABD’de bulunan Celebrity Net Worth, 2012 yılında Musa’nın servetinin 400 milyar dolar civarında olduÄŸunu belirtti. Ancak tarihçiler, Musa’nın servetini rakamlarla ifade etmenin mümkün olmadığı görüşünde.
Mali, Eski Dünya’nın altınlarının neredeyse yarısından sorumluydu ve bunların tamamı Mansa Musa’ya aitti. İktisat tarihçileri onun servetinin doğru bir tercümesini belirlemenin imkânsız olduğunu söylüyorlar.

Musa’nın ölümüyle ilgili bir kayıt yoktur. Buna raÄŸmen genellikle 1330’lu yıllarda öldüğüne inanılır. En çok olası ölüm tarihi 1337 olarak verilir ve ölümü tabii nedenlerle olmuÅŸtur.