İlk Türk Kadın Gazeteci Selma Rıza

İlk Türk kadın gazeteci Selma Rıza

İlk Türk kadın gazeteci, İttihat ve Terakki Cemiyeti’nin tek kadın üyesi, Sorbonne’da okuyan ilk Türk kadını, Hilal-i Ahmer (Kızılay) Cemiyeti genel sekreteri olarak birçok ilke imza atan Selma Rıza Feraceli, 24 Şubat 1931’de İstanbul’da vefat etti…

İlk Osmanlı Meclis-i Mebusan üyelerinden Ali Bey ile Avusturyalı bir aileden gelen Naile Hanım’ın kızı, Jön-Türklerin lideri Ahmet Rıza Bey’in kız kardeşi olan Selma Rıza, 1898’de ağabeyinin yanına Paris’e gitti. Burada Sorbonne Üniversitesi’ne devam eden Selma Rıza, ağabeyinin çıkardığı “Mechveret Supplement Français” ve “Şura-yı Ümmet” gazetelerinde yazılar yazdı. Paris’te Osmanlı İttihat ve Terakki Cemiyeti’nin çalışmalarına katılarak, cemiyetin ilk kadın üyesi oldu.

1908’de II. Meşrutiyet’in ilanından sonra İstanbul ’a döndü. Osmanlı Hilal-i Ahmer Cemiyeti’nin kurucuları arasında yer alıp, beş yıl kadar genel sekreterliğini yürüttü. Kadınlar tarafından yayımlanan “Hanımlara Mahsus Gazete” ve “Kadınlar Dünyası” gibi yayınlarda kadın hakları üzerine yazıları yayınlandı. Çeşitli kadın derneklerinde çalışan Selma Rıza, kız çocukları için okulların açılması için uğraş verdi, yatılı kız lisesi İnas Sultani’nin kurulmasına öncülük etti…

Selma Rıza’nın, 1892’de henüz 20 yaşında iken kaleme aldığı “Uhuvvet” (Kardeşlik) isimli romanı ancak 1999 yılında basılarak okurla buluşur. “Uhuvvet”ten birkaç satırı birlikte okuyalım: “Mutlak dünyada başka bir ömür, bir başka mutluluk olacak! Fakat biz niçin göremiyoruz? Gaflet uykusunda mıyız? Dünya üzerinde ise bize ne için uzak kalıyor… Kudretsiz insan… Neye, kime esir düşünmez de tabiata karşı durmak ister! Of! Yalnız tabiata mı ya? İnsan kendi cinsine de esir! Hayatını borçlu olduğuna, onu dünyaya getirene, kendi evladına da esir! Dine, şeriata, düzene, âdetlere de esir! Esir! Her şeye esir! Bu hal nedir ya rab? Kurtuluş yok mu? Her esaretten kurtulsa hislerini de öldüremez ya? Zaruri sevgi bile esaret…” Selma Rıza’yı saygıyla anıyoruz…