Sigmund Freud’un bilim dünyasına katkıları nelerdir ? Sigmund Freud kimdir? Freud neyi savunur? Freud’a göre bilinçaltı temizliği mümkün mü? Freud’un psikanaliz kuramı nedir? Sigmund Freud hangi kuramın kurucusudur? Sigmund Freud bilinçaltı ne anlatıyor? Freud’a göre insanların bilinç altına nasıl inilir? Freud a göre bastırmanın amacı nedir? Psikanalitik Yaklaşım kuramı nedir? Psikanaliz ne demek? Tüm bu ve benzeri soruların cevaplarını birlikte inceleyeceğiz.
Sigmund Freud Kimdir ?
Psikolojinin en ünlü figürü, aynı zamanda yirminci yüzyılın en etkili ve tartışmalı düşünürlerinden biridir. Sigmund Freud çalışmaları ve teorileri, çocukluk, kişilik, hafıza, cinsellik ve terapi hakkındaki görüşlerimizi şekillendirmemize yardımcı oldu. Diğer büyük düşünürler, Freud’un mirasından doğan çalışmalara katkıda bulunurken, diğerleri onun fikirlerine muhalefet ederek yeni teoriler geliştirdi.
Sigmund Freud, 6 Mayıs 1856’da Sigismund Schlomo Freud ismiyle doğdu. Babası Jakob, daha önceki evliliğinden iki çocuğu olan 40 yaşında bir yün tüccarıydı. Freud’un annesi Amalia, kocasından 20 yaş küçüktü. Babasının işindeki başarısızlık, Sigmund Freud ailesini Freiberg, Moravia’daki evlerinden Viyana’ya taşınmaya zorladı.
Freud’un yedi biyolojik kardeşi vardı, ancak annesinin kendisini sık sık özel favori çocuğu olarak tanımladığını söylerdi. Annesi kendisine “Altın Saçlı Siggie” olarak seslenirmiş. Freud’a göre, anneleri tarafından tercih edildiğini bilen insanlar, hayatlarında kendilerine özgü bir özgüven ve sarsılmaz bir iyimserlik içinde oluyorlar.
Sigmund Freud ve Teorileri
Freud’un teorileri, zihin ve davranış biliminin ilk yıllarında hızla baskın bir güç haline gelecek olan bir psikoloji okulunun temelini oluşturdu. The Interpretation of Dreams adlı kitabının 1899’da yayınlanması, psikanalizi oluşturan teori ve fikirlerin temelini oluşturdu. 1902’de Freud, Viyana’daki evinde haftalık tartışmalara ev sahipliği yapıyordu. Bu gayri resmi toplantılar sonunda büyüyerek Viyana Psikanaliz Derneği haline gelecekti.
Freud’un teorileri muazzam derecede etkiliydi, ancak hem şimdi hem de kendi yaşamı boyunca önemli eleştirilere maruz kaldı. Bununla birlikte, fikirleri günlük dilde düzenli olarak görünen ” Freudcu kayma “, “baskı” ve “inkar” gibi terimlerle kültürümüzün dokusuyla iç içe geçmiştir.
En kalıcı fikirlerinden biri , bilinçli zihnin farkındalığının dışında yatan düşüncelerin, hatıraların ve duyguların rezervuarı olan bilinçdışı zihin kavramıdır . Ayrıca kişiliğin üç temel unsurdan, id, ego ve süperego’dan oluştuğunu öne sürdü . Diğer bazı önemli Freudcu teoriler arasında yaşam ve ölüm içgüdüleri, psikoseksüel gelişim teorisi ve savunma mekanizmaları yer alır.
Psikanaliz kurucusu Sigmund Freud Neler Yapmıştır?
Fikirleri psikoloji üzerinde o kadar güçlü bir etkisi oldu ki, çalışmalarından bütün bir düşünce okulu ortaya çıktı. Sonunda davranışçılığın yükselişi ile değiştirilirken, psikanaliz hem psikoloji hem de psikoterapi üzerinde kalıcı bir etkiye sahip oldu.
Freudiyen teoride, insan zihni iki ana bölüm halinde yapılandırılmıştır: bilinçli ve bilinçsiz zihin. Bilinçli zihin, kendisinin farkındadır veya kolayca farkındalık içine getirebilir her şeyi içermektedir. Bilinçaltı zihin ise, dışarıya ait tüm dilek ve arzular, umutlar, dürtüler ve anıların etkisi ile davranışları şekillendirmektedir.
Freud, zihni bir buzdağına benzetti. Suyun üzerinde gerçekte görülebilen buzdağının ucu zihnin sadece küçük bir bölümünü temsil etmektedir. Suyun altında gizlenmiş devasa buz kütlesi ise zihnin çok daha büyük kısmı olan bilinçdışını temsil etmektedir.
Psikoseksüel Gelişim Aşamaları
Freud, çocukların gelişip büyüdükçe bir dizi psiko-seksüel aşamadan geçtiklerini ileri sürmüştür. Her aşamada, libido’nun zevk arayan enerjisi vücudun farklı bir bölümüne odaklandığını söylemiştir.
Psiko-seksüel gelişimin beş aşaması şunlardır:
- Oral aşama: Lipidinal enerjiler ağza odaklanır.
- Anal aşama: Lipidinal enerjiler anüse odaklanır.
- Fallik aşama: Lipidinal enerjiler penis veya klitorise odaklanır.
- Gizli aşama: Çok az libidinal ilginin mevcut olduğu bir sakinlik dönemi.
- Genital aşama: Lipidinal enerjiler cinsel organlara odaklanır.
Her aşamanın başarıyla tamamlanması, bir yetişkin olarak sağlıklı bir kişilik yapısına sahip olmayı sağlar. Bununla birlikte, herhangi bir aşamada bir çatışma çözülmeden kalırsa, birey bu belirli gelişim noktasında sabitlenmiş veya takılı kalabilir.
Bir saplantı, gelişimin o aşamasına ilişkin bir şeye aşırı bağımlılık veya takıntı içerebilir. Örneğin, “oral fiksasyonu” olan bir kişinin, gelişimin oral aşamasında takılı kaldığına inanılır. Oral fiksasyon belirtileri, sigara içmek, tırnakları ısırmak veya yemek yemek gibi oral davranışlara aşırı yönelmiş olmayı içerebilir.
Psikanaliz Teknikleri
Psikanaliz, insanların bilinçdışının içeriğini bilinçli farkındalığa getirerek katarsiz deneyimleyebileceğini ve mevcut zihin durumları hakkında fikir edinebileceğini öne sürer. Bu süreç sayesinde kişi psikolojik sıkıntıdan kurtulabilir. Psikanaliz ayrıca şunu önermektedir:
- Bir kişinin davranışı bilinçsiz dürtülerinden etkilenir.
- Depresyon ve anksiyete gibi duygusal ve psikolojik problemler genellikle bilinçli ve bilinçsiz zihin arasındaki çatışmalardan kaynaklanır.
- Kişilik gelişimi, erken çocukluk dönemindeki olaylardan büyük ölçüde etkilenir. Freud, kişiliğin beş yaşında büyük ölçüde taşa gömüldüğünü öne sürmüştür.
- İnsanlar kendilerini bilinçdışında bulunan bilgilerden korumak için savunma mekanizmaları kullanırlar.
Yetenekli analistler, rüya analizi ve serbest çağrışım gibi psikanalitik stratejiler kullanarak bir kişinin bilinçdışı zihninin belirli yönlerini bilinçli farkındalığına taşımasına yardımcı olabilir.
Rüya Analizleri:
Bilinçdışı zihin, Freud’un tüm teorilerinde kritik bir rol oynamıştır. Rüyalar, bilinçli farkındalığımızın dışında ne olduğuna bir göz atmanın anahtar yollarından birisidir. Rüyalara “bilinçdışına giden kraliyet yolu” adını verdi. Rüyaları inceleyerek, yalnızca bilinçdışı zihnin nasıl çalıştığını değil, aynı zamanda bilinçli farkındalıktan ne saklamaya çalıştığını da görmek mümkündür.
Freud, rüyaların içeriğinin iki farklı türe ayrılabileceğine inanıyordu. Bir rüyanın açık içeriği, rüyanın tüm gerçek içeriğini, olaylar, imgeler ve düşünceleri içerir. Açık içerik, esasen uyuyan kişinin uyandığında hatırladığı şeydir. Rüyalardaki gizli içerik ise, rüya içindeki tüm gizli ve sembolik anlamlardır. Freud, rüyaların esasen bir dilek gerçekleştirme biçimi olduğuna inanıyordu. Bilinçsiz düşünceleri, duyguları ve arzuları alıp onları daha az tehdit edici biçimlere dönüştürerek, insanlar egonun kaygısını azaltabildiklerine inanıyordu.
Serbest çağrışım tekniğinde bir başlangıç noktası olarak sık sık rüyaların analizini kullandı. Rüya analisti, belirli bir rüya sembolüne odaklanır. Sonra başka hangi düşünce ve görüntülerin kişinin aklına hemen geldiğini görmek için serbest çağrışımı kullanır.
Sigmund Freud hakkında az bilinen gerçekler
Sigmund Freud erken eğitimi ve çalışması nörolojiye odaklandı. Yılan balığının cinsel organlarını diseksiyon yoluyla inceledi. Omurgalıların ve omurgasızların beyinlerini karşılaştırmaya geçti. Freud altı yıl boyunca kurbağaların, kerevitlerin ve kantaronların beyinlerini inceleyerek medulla oblongata’yı ve beyin ve sinir sistemi bileşenlerini tanımladı. Ayrıca nöronun keşfine de önemli katkılarda bulundu.
Freud, endişeli hastaları yatıştırmak için hayvanları kullanıyordu. Chow-Chow cinsi köpeği Jofi, randevular sırasında hastalarının yanında oturmasına izin veriyordu. Bu şekilde hastalarının ölçülebilir şekilde daha rahat olduklarını fark etti. 1960’larda terapi köpekleri fikri daha da araştırıldığında, araştırmacılar, yaklaşımın güvenilirliğini sağlamaya yardımcı olmak için Freud’un Jofi hakkındaki yazısından destek aldılar.
Sigmund Freud Nobel Ödülü aldı mı?
1915 ile 1938 arasında, Freud 12 kez Nobel Tıp Ödülü’ne ve bir kez de Edebiyatta Nobel’e aday gösterildi. Lakin hiçbir zaman Nobel ödülü almadı. Çalışmaları ve yayınları hakkında eleştirmenler, psikanalizin kanıtlanmamış bir uygulama olduğunu öne sürdüler. 1930 yılında şair Goethe’nin onuruna verilen ödüle layık görüldü. Lakin o yıllarda Freud kanser hastası olduğu için kızı Anna, onun adına ödülü kabul etmek için Frankfurt, Almanya’ya gitti.
Sigmund Freud neyi savunur?
Freud önce kimliği, zihnin saldırgan dürtüleri, cinsel arzuları ve gizli veya bilinçsiz hatıraları içeren ilkel bir parçası olarak tanımladı. Psikanaliz kuramı tanımlayan Sigmund Freud kimdir? Zihnin bu kısmı, temel özelliği dürtüsel olması nedeniyle yeni doğan çocuklarda baskındır. Şunu da belirtmekte fayda var ki id, zihnin bilinçdışı kısmında çalıştığı için mantıktan veya gerçeklikten etkilenmez.
Freud hangi kuramın kurucusudur?
Freud’un buzdağı teorisi olarak adlandırılan teorilerinden bir diğerinde Freud, bilinçdışı zihnin insan davranışının kaynağı olduğunu belirtti. Bilim insanı Sigmund Freud kimdir? Bu nedenle, bu teoriye göre, zihin, zihnin bilinçsiz bölümünde depolandığından, düşüncelerin bilinçsiz işlenmesine dahil olur . Bu durumu bir buzdağına bağlarken, zihnin en kritik kısmı görülemeyen kısımdır.
Freud bilinçaltı ne anlatıyor?
Sigmund Freud kimdir: bilinçdışı zihni , bir kişinin bilinçli farkındalığının dışındaki duyguların, dürtülerin, hatıraların ve düşüncelerin deposu olarak kurdu . Freud, bilinçaltını açıklamaya çalışan bir teori geliştirirken, bilinçaltı fikrini ortaya koymadı. Freud çalışmalarını ego , id ve süperego teorisine doğru ilerletti . Bu çalışmalarda Freud, bu üç kavramın sistemler olduğunu açıklamıştır.
Bilinçaltı temizliği mümkün mü?
Bir psikanalitik terapi biçimi olarak danışman, erken çocukluk deneyimlerine odaklanarak bir danışanda bilinçdışı zihnin nasıl işlediğine bakar. Terapist bireyle sıklıkla haftada bir kez görüşür ve aylarca terapiye devam eder. Seanslar sırasında danışman, kalıplar çalışılıp kaydedilirken hastaların yaşamları hakkında konuşmalarını dinler. Verilerin analizi, müşterinin hayatındaki karışıklığa veya zorluğa işaret edebilir. Çoğu zaman çalışma, bir çatışmayla sonuçlanan çocukluk olayları, düşünceler, işlevsiz tepkiler ve motivasyonlara odaklanır.
İnsanların bilinç altına nasıl inilir?
Belirli bir anda hissettiğimiz, düşündüğümüz, arzuladığımız veya dikkat ettiğimiz her şey zihnimizin bilincine girer. Örneğin, bir kızın bisiklete bindiğini varsayalım; dolayısıyla görüş alanındaki araçlar, yol ve duyduğu korna sesi veya o anda yaşadığı açlık, susuzluk, acı gibi her şey onun bilincindedir.
Psikanalitik terapinin temel amacı, bilinçsiz materyali bilince getirmek ve egonun işleyişini geliştirmek, bireyin biyolojik dürtüler veya süperegonun talepleri tarafından daha az kontrol edilmesine yardımcı olmaktır. Geleneksel psikanalizde terapist, mümkün olduğu kadar anonim kalır ve eğer varsa, kendini çok az ifşa eder. Psikanalitik terapinin amacı genellikle semptomları azaltmak yerine kişiliği yeniden yapılandırmak olduğundan, süreç birkaç yıl sürebilir.
