Taç utangaçlığı” fenomenini duymuş muydunuz?

Taç utangaçlığı fenomeni her ağaçta değil belirli türlerde görülür

“Taç utangaçlığı” fenomenini duymuş muydunuz? Doğada bir gezintiye çıktığınızda ağaçları gözlemleme imkanı bulduysanız bazı ağaçların yapraklarının birbirine değmediğini gözlemlemişsinizdir. Bazı Ağaçların üst dalları ve yaprakları birbirine değmez. Ağaçların yapraklarının kenarlarına adeta bir seffaf perde çekilmiş gibi durur. Bu da ağaçların arasından sızan gün ışığının fotoğraflarını çekme fırsatını bize verir.

Peki bu durum nedir.? Neden doğa böyle bir korunma iç güdüsündedir.?

İlk kez 1920’lerde gözlenen “taç utangaçlığı” hakkında birçok araştırma yapılmış ancak bilim insanları bunun nedeni hakkında hala bir fikir birliğine varamamışlar. Bu fenomen hakkında öne çıkan tezlerden biri, zararlı böceklerin yayılmaması için gösterilen bir davranış olduğu yönünde. Bir diğer tez de fotosentez için ihtiyaç duyulan ışığın kesilmemesi için bu boşlukların bırakıldığını savunuyor. Ağaçların rüzgar ve benzeri dış etkenler nedeniyle çarpışıp fiziksel hasar görmemesi için de bu davranışı gösterdiğini savunan araştırmacılar var.

Bildiğiniz gibi ağaçların görme yeteneği yok. Nasıl anlıyor başka bir ağacın varlığını ve o yöne doğru gelişmiyor bunu anlamaya çalışıyor bilim adamları.

Dünyanın farklı yerlerindeki aynı ve farklı türlerin ağaçları arasında taç çekingenliği gözlendi. Ağaç türü veya ortamından bağımsız olarak, taç utangaçlığı her zaman aynı estetikte doruğa ulaşır, bu da kıvrımlı kanallara, zikzak çatlaklara ve sarma nehirlerine benzeyen boşluklarla karakterize edilir.

Okaliptus, sıtka ladini ve Japon karaçamı, lodgepole çam, siyah mangrov, kâfur gibi ağaç türlerinde en üst kısımda dallar birbirine değmez. Ağaçların neden bu eşsiz davranışı sergilediğinin yanında nasıl bunu yapabildikleri de halen araştırmaların konusu.