Sicim Teorisi’nde Ãœst Boyutlar Nedir, Nerededir?

Düzlemler Ülkesine Yolculuk

Düzlemler Ãœlkesi’ndeki cisimlerin hepsi 2 boyutludur. Dolayısıyla sadece saÄŸa sola ve ileri geri hareket edebilirler; ancak yukarı veya aÅŸağı hareket edemezler. Bunu, bir kağıt üzerinde yaÅŸayan varlıklar olarak hayal edebilirsiniz.

2 boyutlu bir düzlemde yaşayan Düzlemler Ülkesi vatandaşları, 3 boyutlu bir cisim ile etkileşecek olsa ne olurdu?

ÖrneÄŸin bir balonun bu düzlemin “içinden geçtiÄŸini” hayal edin. 2 boyutlu varlıklar bu balonu nasıl deneyimlerdi? 3 boyutlu bir ÅŸekil olan balon, 2 boyutlu düzlem içinden geçerken, 2 boyutlu varlıklar öncelikle kendi düzlemleri içinde bir noktacığın belirdiÄŸini görürlerdi. Sonrasında bu nokta, balonun hareketi boyunca bir çember gibi geniÅŸlerdi. Nihayetinde, balonun en geniÅŸ olduÄŸu bölge Düzlemler Ãœlkesi‘nden geçerken, ülkenin 2 boyutlu vatandaÅŸlarının gözlediÄŸi çember de maksimum boyutuna ulaşırdı. Sonrasında çember giderek daralırdı ve balonun son parçası da düzlemin içinden geçerken ufacık bir noktaya dönüşür, sonunda yok olurdu.

Yani Düzlemler Ãœlkesi sakinleri, 3 boyutlu cismin sadece kendi düzlemleriyle kesiÅŸen kesiÅŸim alanını deneyimleyebilirdi. Cismin tamamını deneyimlemeleri mümkün olmazdı. ÖrneÄŸin bir insan, bu düzlem içinden boydan boya geçecek olsa, kafası geçerken tıpkı bir balonda olduÄŸu gibi bir nokta çember gibi büyürdü, sonrasında omuzlarla birlikte o çember bir dikdörtgene (veya ovale) dönüşürdü, bacaklarda ise bu oval daha ufak iki çembere bölünürdü, ayaklarda yine dikdörtgen oluÅŸurdu ve geçiÅŸ tamamlandığında, ayakların kesidi olan bu dikdörtgenler neredeyse birden yok oluverirdi. Aslında MRI cihazlarıyla beynimizi katman katman taramaktayız ve beyni adeta bir Düzlemler Ãœlkesi‘ndeymiÅŸiz gibi deneyimlemekteyiz:

Ä°ÅŸte Sicim Teorisi tarafından ileri sürülen üst boyutlar da, tıpkı bu örnekte olduÄŸu gibi varlığını doÄŸrudan göremediÄŸimiz; ancak kendi 4 boyutlu Evren’imize izdüşümlerini ve etkilerini görebileceÄŸimiz boyutlardır.

Neden 4’ten Fazla Boyut Gerekiyor?

Bu sorunun cevabı fazlasıyla matematikse ve ne yazık ki halk arasında anlaşılabilir, basit bir cevabı bulunmuyor. Ancak Sicim Teorisi’nin matematiÄŸine girdiÄŸinizde, 3 (veya 4) boyutta yapılan iÅŸlemlerin yeterli olmadığını görüyorsunuz. Yani ek boyutların var olmaması, özellikle de diÄŸer kuvvetleri açıklamada ve tutarlı bir fiziksel sistem oluÅŸturmada sorunlar baÅŸ gösteriyor. Yani iÅŸin matematiÄŸi, bizi daha fazla boyutun var olduÄŸunu düşünmeye itiyor. Zaten deneysel olmayıp da, güçlü bir teorik altyapıya sahip olma nedeni de bu. Leonard Susskind bunu şöyle anlatıyor:

Fizik anlatıcılığı benim iÅŸim. Yaptığım ÅŸey bu. Ancak bu iÅŸte en nefret ettiÄŸim ÅŸey, Sicim Teorisi’nde neden daha fazla boyuta gerek olduÄŸunu anlatmaya çalışmak; çünkü halkın anlayabileceÄŸi kadar basit bir açıklama bulunmuyor. MatematiÄŸe bakmak zorundasınız. Sadece ÅŸunu söyleyebilirim: Bu sicimlerin kuantum mekaniÄŸi ile açıklanan çalkalanmaları, ek boyutlara “taÅŸmak” zorundadır; yoksa kontrolden çıkmaktadırlar ve fiziksel yaklaşımlar iÅŸlevsiz hale gelmektedir.

Sadece bu da deÄŸil: Parçacık FiziÄŸi’ndeki bazı problemleri 3 uzaysal boyut ile çözmeye çalıştığımızda çok ciddi zorluk ve problemlerle karşılaşıyoruz. Ancak bu ek boyutların matematiÄŸe dahil edilmesi, 1970’lerden beri çözülmeye çalışılan bu aşırı zor problemleri bir anda fazlasıyla basit hale getiriyor.

Bir diÄŸer gereksinim, Evren’in temel parametrelerine yönelik fizikteki eksiklerimizden kaynaklanıyor. Evren’de 26 civarında temel parametre var ve bu parametreler, Evren’in ne olduÄŸunu ve nasıl çalışması gerektiÄŸini tanımlıyor. Bu parametrelerin birbiriyle iliÅŸkileri ve neden o ÅŸekilde var olduklarına yönelik açıklamalarımız, 3 boyutlu fizik ile çözülmeye çalışıldığında oldukça zorlu ve karmaşık sonuçlar veriyor. Ancak uzmanlar, üst boyutların dahil edilmesiyle bu soruların daha basit bir hal aldığını ve daha önceden açıklayamadığımız bazı noktaları açıklayabildiÄŸimizi düşünüyorlar. Lisa Randall şöyle diyor:

Üst boyutların işe dahil edilmesi eldeki problemlerin tamamını çözecek mi? Bilemiyoruz. Ancak üst boyutları dahil etmek, daha önceden çözmeye nereden başlayacağımızı bile bilemediğimiz sorulara yepyeni bir bakış açısı kazanmamızı sağlıyor. Eğer bu üst boyutların var olmadığını ispatlayacak olsaydık bile, bu süreçte üst boyutlarla uğraşan fizikçiler sayesinde var olduğundan emin olduğumuz 3 boyuta yönelik çok daha kapsamlı bakış açıları elde etmeyi başardık. Yani pragmatik bir açıdan düşünecek olursak, bu boyutlar hatalı olsaydı bile fiziğe çoktan katkı sağlamayı başardılar.

Kaç Tane Boyut Var?

Klasik formuyla Sicim Teorisi’ne yönelik çalışmalar, Sicim Teorisi’ni tutarlı ve iÅŸlevsel yapmak için 10 boyutun yeterli olduÄŸunu gösteriyor. Bu boyut sayısı kullanıldığında, Kuantum Teorisi ve Görelilik Teorisi bir araya getirilebiliyor gibi gözükmektedir. Michio Kaku şöyle anlatıyor:

Bir kristal vazo düşünün. Bu vazo parçalanıyor ve masanın üzerine dağılıyor. Masa üzerinde yaÅŸayan Düzlemler Ãœlkesi sakinleri, bu kristal parçalarını birleÅŸtirmeye karar veriyorlar. Uzun uÄŸraÅŸlar sonucunda 2 büyük parça haline getirebiliyorlar. Bu parçalardan birisi kuantum mekaniÄŸi, diÄŸeri görelilik. Ancak bu iki parçayı bir araya getiremiyorlar; çünkü diÄŸer boyuta eriÅŸemiyorlar. Ama eÄŸer ki o boyutların var olduÄŸunu varsayarlarsa, iki büyük parçayı harika bir ÅŸekilde üst üste koyarak vazoyu tamamlayabiliyorlar.

Åžu anda biz bu parçaları ayrı ayrı görüyor olsak da, Büyük Patlama anında bu parçalar bir bütündü. Tüm bu kuvvet ve parçaları bir arada bulunduran yapıya süperkuvvet adı veriliyor. Büyük Patlama sonrasında bu süperkuvvet parçalara ayrıldı ve ayrı parçalar halinde iÅŸlemeye baÅŸladı. Ancak Sicim Teorisi’ne göre bu süperkuvvet, 3 boyutlu uzayda var deÄŸildi; daha üst boyutlarda var olabilen bir kuvvetti. Dolayısıyla günümüzde de bu parçaları sadece 3 boyutta bir araya getiremiyoruz.

Ancak 10 adet boyut ile yapılan hesaplamalarda, 3 boyutlu uzay ve 1 boyutlu zaman Evren’imizde gözlediÄŸimiz bütün parçacıkları ve kuvvetleri, tam da bu boyutta gördüğümüz biçimlerde (davranış, güç, vb. bakımından) üretebiliyoruz. Dolayısıyla 10 boyutlu bir Evren modeli, hem tutarlı ve stabil bir Evren modeli sunuyor, hem de bu modelin 4 boyutlu uzay-zamandaki uygulamaları gözlemsel verilerimizle uyuÅŸuyor.

Neden “10 veya 11 Boyut” Deniyor? Neden Tam Olarak Bilmiyoruz?

Aslında Sicim Teorisi’nin düzgün çalışabilmesi için 10 boyut yeterlidir. Ancak 1990’lı yıllarda teorik fizikçiler, yaptıkları hesaplamalar sonucunda Sicim Teorisi’ne 1 ek boyut daha katmanın sıra dışı bir devrime neden olduÄŸunu fark ettiler: EÄŸer Evren 11 boyutlu ise, sadece sicimler deÄŸil, aynı zamanda membranlar (zarlar) var olabilmektedir. Yani iplik benzeri sicimlerin ötesinde, daha “3 boyutlu gibi gözüken” (küresel yapıda olan) “sicimsi zarlar” var olabilmektedir.