Tartaria tabletleri ( Vinča tabletleri )

Tartaria Tabletleri, 1961’de Romanya’nın Tartaria kentindeki Neolitik çağdan kalan bir yerleşimden çıkan üç eserden ibaret. Keşiflerinden bu yana, üç gizemli tablet arkeologlar ve tarihçiler arasında tartışmalar yaratmaya devam ediyordu. Birçok yazar ve akademisyene göre bu esrarengiz tabletler, gezegendeki en eski yazının kanıtını oluşturuyor.

Tartaria tabletlerinin eski Sümer yazıtlarından 2000 yıl öncesine dayanan bir yazı sisteminin kanıtı olduğunu savunan araştırmacıların sayısı günden güne artıyor. Antik Avrupa terimine pek alışmayan kulaklarımız, belki de gelişmiş medeniyetlerin sadece Mezopotamya bölgesinde değil, tüm dünyada bulunabileceği gerçeğini düşünmemizi engelliyor olabilir.

Tabletlerin içerikleri ve ait oldukları uygarlıklar

Tabletler 1961 yılında arkeolog Nicolae Vlassa tarafından keşfedildi. İçeriğinin son derece tartışmalı fakat bir o kadar da anlamlı olduğu söyleniyor. Vlassa tabletlerdeki yazıtların piktogram olduğunu belirtiyor, ayrıca karbon testleri gibi tarihlendirme yöntemlerinin tabletlerin hangi zamana ait olduğunu aşınmalardan ötürü net belirleyemediği yönünde de söylentiler var.

Neolitik Vinça kültürünün sembollerini taşıyan yazıtlar, Güneydoğu Avrupa’nın bir bölgesinde egemen olan Vinçalara ait. Tüm bu bölge günümüzde Sırbistan, Romanya, Bulgaristan, Bosna, Karadağ, Makedonya ve Yunanistan’ın bir bölümünü kapsıyor. Bu bölgelerde yapılan arkeolojik kazılarda benzer yazıtlara sahip yaklaşık bin parça bulunması, bildiklerimizi derinden sarsacağa benziyor. Varlığı bilinen gelişmiş Tuna medeniyetleri arkasında çok az iz bıraktı ve Avrupa’nın antik tarihi açısından oldukça önemli gizemleri de beraberinde götürdü.

Kim bu Vinkalar

Vinkalar. Yaklaşık 1500 yıl bugünkü Sırbıstan ve Romanya topraklarında hüküm süren Vinkaların, milattan önce 5500 yıllarında kurulduğu tahmin ediliyor.

Haklarındaki ilk bulgulara 20. yüzyılda ulaşılan Vinkaların, metal işçiliğine ilgilerine, dünyanın ilk bakır işleyen medeniyeti olduklarına ve Avrupa’da ilk madencilik faaliyetlerini yürüttüklerine dair de güçlü kanılara varıldı.

Her ne kadar Vinka Medeniyeti’nin yazıyı kullandığına dair resmi bir bulgu olmasa da, yazı öncesi kullanılan sembollerin burada da yaygın olduğuna dair kanı uyandıran ve M.Ö. 4000 yılına tarihlenen birtakım taş tabletlere ulaşıldı. Bunların yanı sıra, bazı mezarlarda bulunan hayvan şekilli heykeller, Vinkaların hem çocuklara hem de sanata karşı özel bir ilgilerinin olduğunu gösterir nitekilteydi. Aynı zamanda çok da düzenli bir medeniyet kuran Vinkaların şehirlerinde çöp toplama alanları ve mezarlıklar bulunuyordu.