Kinik felsefenin öncüsü olarak bilinen Sinoplu Diogenes( Diyojen), teorik yanı dışında olaylara yaklaşımı ve hayatı ile de ilgi çeken bir filozoftur. Şimdi sizlere Diogenes’in yaşadığı, yaptığı enteresanlıklardan bahsedeceğim.
Zamanında Diogenes, bankada çalışan babasından aldığı paraların üzerinde çalışarak sahte para basmıştır. Bu nedenle de sürgüne gönderilmiÅŸtir. Bu durum için ise, etik olup olmadığını eylem öncesi Delphoi tapınağına giderek Apollon’a sordum, danıştım, ondan onay alıp yaptım ÅŸeklinde cevap vermiÅŸtir. Fakat olayın aslının ÅŸu olduÄŸuna inanılmaktadır: daha saygın bir kiÅŸi olmak isteyen Diogenes, Delphoi’de asıl en çok hangi yoldan toplumsal hayatta adını duyuracağını, sormuÅŸtur. Aldığı cevaplardan birisi de düzenbazlık olmuÅŸtur. Bunun üzerine de para basmaya karar vermiÅŸtir….
Bir gün de Diogenes, ciddi bir konudan söz ederken, kimsenin ona kulak vermemesine içlenerek, kuÅŸ gibi ötmeye baÅŸlamıştır… Bu durum herkesin dikkatini çekmiÅŸ, çevresinden insanlar birikmiÅŸtir. Bunun üzerine de halka veryansın ederek; söz konusu maskaralık olduÄŸunda güzelce gelirsiniz; ciddi konuları ise umursamaz, ağırdan alırsınız diye veryansın etmiÅŸtir.
Diogenes’ten övgü alan kiÅŸilerin başında ise vazgeçmeyi bilenler olmuÅŸtur. ÖrneÄŸin; evlenmek üzere olup da evlenmeyenleri, deniz yolculuÄŸuna çıkmak üzere olup da son anda karar deÄŸiÅŸtirenleri, politikaya atılmaya hazırlanıp vazgeçenleri ve bu tür son anda karar deÄŸiÅŸtirenleri över, saygı duyar; bu durumu ÅŸu cümleyle özetlerdi. ‘‘İnsan, dostlarına elini açık uzatmalı, avucunu kapamadan…’’
Bu garipliklere bakıldığında Diogenes’in bir filozof olarak nasıl bir erdeme sahip olduğu konusunda şüpheye düşebilirsiniz. Ancak bu gariplikleri Kinik Felsefe özelinde değerlendirirsek, filozofun aslında benimsediği felsefe anlayışının izinde olduğu, yaptıkları ve söylediklerinin de bu ışıkta akıllıca birer eleştiri olduğunu anlayabiliriz.
Şöyle ki; Kinik Felsefe, erdemin ve mutluluğun dünyevi şeylerden uzaklaşıp, kendini soyutlayarak elde edilebileceğine inanırdı. Diogenes de kendini toplumsal değerlerden, toplumsal yaşamdan, toplumun normlarından uzaklaştırıp, onlarla yeri geldiğinde dalga geçerek dünyevi şeyleri ciddiye almamaktaydı.
Toplum ve maddiyat için, saygı için önemli olan paranın sahtesini basması, maddi şeyler için ciddi ve teorik konulara insanların ilgi göstermemesini eleştirmesi, toplumsal bir statü olan politika, evlilik gibi konularla dalga geçmesi ve onlardan vazgeçenleri övmesi hatta bir fıçıda yaşamış olması tamamen bu durumun pratiğe dönüşmüş halleridir.
Yorum Ekle